Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK), 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında bir açıklama yaptı.
“CİNSEL İSTİSMARCILARI AFFEDENLERLE…”
Açıklamada, çocuğa yönelik cinsel istismarın artışına dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Bunları önlemek için hiçbir şey yapılmaması karşısında kulaklarımız uğulduyor, gözlerimiz doluyor, sözcükler boğazımıza diziliyor. Çocukları ‘evlilik’ adı altında veya devletin eğitimi ihale ettiği paralel kuruluşların sözüm ona koruması altındayken istismar edenlerle; cinsel istismarcıları affedenlerle ve çocukları cinsel obje olarak görüp karma eğitime karşı çıkanlarla aynı göğün altında yaşıyor olmaktan dolayı tarifsiz bir acı duymamız bizleri mücadeleden alıkoymuyor, tam aksine öfkemizi büyütüyor.”
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ HATIRLATMASI
“Kadın erkek eşitsizliğini pekiştiren her söz, her eylem ya da eylemsizlik şiddetin sebebidir” denilen açıklamada, İstanbul Sözleşmesi hatırlatması da yapıldı.
Kararın failleri cesaretlendirdiğine dikkat çekilerek, “İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz çıkışla, sözleşmenin şiddetle mücadelede devlete yüklediği önleyici sorumluluklar da terkedildi” denildi.
KAZANILMIŞ HAKLAR HEDEFTE!
Kadınların kazanılmış haklarının yok edilmek amacıyla adımlar atıldığının aktarıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:
“İktidar, organize eşitlik karşıtlarının, erkek ‘boş ol’ deyince kadına ve çocuklarına hiçbir şey vermeden hemen boşanabilsin; erkek 4 kadınla evlenebilsin; kadının miras hakkı, çocuklarının velayetini alma hakkı olmasın; kadınların evlilik boyunca edinilen hiçbir şeyde hakkı olmasın gibi taleplerini esas kabul ederek yasaları değiştirmeye çalışıyor. Medeni Kanun’daki miras, boşanma, nafaka gibi haklarımızı ve kanunun eşitlikçi maddelerini yok etmek isteyenlerle işbirliği yapıyor.”
“HERKESİN SORUMLULUK ALMASI GEREKEN GÜN BUGÜN”
25 Kasım’ın önemine dikkat çekilen açıklama, şu mesajla sonlandırıldı:
“Genç yaşlı, yoksul zengin, dindar dindar olmayan, köylü kentli, A partili B partili fark etmeksizin demokrasiden, adaletten, eşitlikten, hukuktan, eşit paylaşımdan yana vicdan sahibi herkesin, tüm bunların ve kadın erkek eşitsizliğinin diğer bütün eşitsizlikler kadar önemli olduğunu görmesi ve sorumluluk alması gereken gün bugündür.”